Tiyatrolar geri dönüyor: Nihat Bey’in Ceketi
Liglere verilen 3 aylık coronavirüs arası bugün sona eriyor. Saha içinde ve dışında Fenerbahçe’ye yapılan onca kıyıma bir süre mecburi ara verilmişken liglerin başlama tarihinin yaklaşmasıyla bu zulmün aktörleri tekrar ön plana çıkmaya başladılar. 3 Temmuz süreci de dahil olmak üzere Fenerbahçe’de uzun yıllar yöneticilik yapmış TFF Başkanı Nihat Özdemir’in 4 Haziran 2020’de katıldığı bir çevrimiçi canlı yayında yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Bir ekonomi dergisinin düzenlediği canlı yayında sunucu tarafından yöneltilen “Şike tartışmalarını bitirmek için nasıl bir strateji izleyeceksiniz?” sorusuna verilen cevap futbol camiasını ayağa kaldırdı. Nihat Özdemir sorulan soruya şu şekilde cevap verdi.
“Birçok ülkede de böyle olaylar oldu. İtalya’da, İngiltere’de ve Fransa’da da oldu. Her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de böyle bir olayı yaşadık. Hepimizin bildiği gibi o sezon 2010-2011 sezonudur. Sezon geride kaldı. 9 sezon geride kaldı. Biz 9 senedir herhangi bir şekilde bir şike olayına rastlamadık”
Üst düzey yöneticisi olduğu kulüpte görev yaptığı süre içinde şike yapıldığını ima eden bir kişinin federasyon başkanı olarak görevini sürdürmesi kendi içinde bir çelişki barındırıyor. Bu nedenle hem Fenerbahçe yönetimi ve hem de çoğu Fenerbahçeli tarafından bu açıklamalar bir dil sürçmesi, düşüncesini ifade edememe sorunu olarak değerlendirildi. Kısa sürede konuyla ilgili düzeltme yapılması beklendi. Ancak Nihat Özdemir tarafından bir düzeltme gelmediği gibi, 3 Temmuz sürecinde Fenerbahçe’de üst düzey yöneticilik hatta başkan vekilliği yapmış bir kişinin ağzından yapılan bu açıklamalar çeşitli mecralarda şikenin itirafı olarak seslendirilmeye başlandı. Herhangi bir düzeltme yapılmaması nedeniyle sezon başından beri birçok kez mağdur edilen Fenerbahçe yönetimi yaklaşık bir gün sonra başkanvekili Semih Özsoy’un ağzından Nihat Özdemir’e yönelik eleştiri ve suçlamalarda bulundu. Her kesim tarafından yanlış anlaşıldığı bariz olan açıklamasının ardından açıklama yapmaya tenezzül etmeyen Nihat Özdemir, Semih Özsoy’un tepkisine ise dakikalar içinde jet hızında cevap verip açıklamaları nedeniyle düzeltici bir açıklama yapmaktan imtina etti. Üstüne üstlük “Göreve geldiklerinden bu yana sportif başarısızlıklarını sosyal medyanın yönlendirmesi ile örtmeye çalışanların bu tür açıklamalarına itibar edilmemesini kamuoyunun takdirine bırakıyorum.” ifadeleriyle Fenerbahçe’nin mevcut yönetimine cephe aldığını bariz bir şekilde ortaya koydu.
Bu sezon saha içi ve dışında Fenerbahçe’ye zorluklar çıkartmak için elinden gelen herşeyi yapan federasyonun en tepesinde Fenerbahçeli bir ismin olması ne kadar da ilginç değil mi? Bu durum gözünü fanatizm bürümüş bazı rakipler tarafından “Fenerasyon” ifadesinin delili olarak görülüyor. Bizler için ise Fenerbahçeli federasyon başkanları Fenerbahçe’ye operasyonun şifresinden başka birşey ifade etmiyor. Adil olmak için Fenerbahçeli ceketini astığını iddia edenler aslında Fenerbahçeliliğin adaletten uzak olduğunu ima ederek üzerinde pek durulmayan başka bir gafa daha imza attıklarının farkında değiller. Öyle ki, bu iki açıklamayı üst üste koyduğunuzda ne anlam çıkarıldığını Nihat Özdemir’in de gayet iyi biliyor ve görüyor olması gerekir.
Neresinden tutsanız elinizde kalan bu hasmane açıklamaların sahibi ve artık aleni bir şekilde mevcut Fenerbahçe yönetimini karşısına almış olan bir TFF ve başkanı mevcut. Bu vaziyette ligin tekrar başlayacak olması ne kadar heyecan verici tartışılır. Herşeye rağmen çubuklunun tekrar sahaya çıkacak olmasından bir taraftar olarak heyecan duymakla birlikte, TFF’ye karşı duyduğum güvensizliği kelimelerle tarif edemiyorum. Lige verilen aradan önce düşüşe geçmiş olan takımda bu hissiyatın futbolculara da sirayet ettiğine dair izler görmüştük. Umarım onlar benden daha inançlıdırlar ve bu tiyatronun bir parçası oldukları halde savaşmayı sürdürebilirler, çünkü Fenerbahçelilik mücadeleyi gerektirir.